Şuşa Yılı münasebetiyle “Selam Azerbaycan” ve “Karabağ’ın Kara Kitabı” isimli kitaplar Ankara’da düzenlenen bir toplantıyla tanıtıldı.
Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde yapılan toplantıya, Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi Reşad Mammadov, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi Prof. Dr. Aydın Aktar, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı Destek ve Mali Hizmetler Genel Müdürü Mehmet Tuncer, Yunus Emre Enstitüsü Bakü Koordinatörü Selçuk Karakılıç ve çok sayıda davetli katıldı.
Saygı duruşu ve iki ülkenin milli marşlarının okunmasıyla başlayan toplantıda, Şuşa’nın tanıtıldığı 2 başka kısa sinema gösterildi.
Toplantıda konuşan Büyükelçi Mammadov, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in kararnamesiyle 2022’nin Azerbaycan’da “Şuşa Yılı” ilan edildiğini anımsattı.
Azerbaycan’ın yanı sıra Azerbaycan’ın dış temsilciliklerinin Şuşa Yılı münasebetiyle çeşitli etkinlikler düzenlediğini söyleyen Mammadov, bu bağlamda Anadolu Türkçesi ile basılmış “Selam Azerbaycan” ve “Karabağ’ın Kara Kitabı”nın tanıtımını gerçekleştirdiklerini tabir etti.
Mammadov, kelam konusu kitapların Azerbaycan ile Türkiye ortasında öbür devletlere örnek olan bağlantıların daha da gelişmesine katkı sağlayacağına inandığını lisana getirdi.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Topçu, Selam Azerbaycan” ve “Karabağ’ın Kara Kitabı”nın Azerbaycan’ın tüm dünyaya tam manasıyla anlatılmasına vesile olacağına inandığını belirtti.
Türkiye ile Azerbaycan’ın büyük Türk ailesinin ikiz kardeşi olduğunu söyleyen Topçu, “Biz artık 7 devlet bir millet olduk. Ulu Önder Haydar Aliyev bunu Türkiye ile Azerbaycan için demişti. Allah’a hamdolsun biz şu anda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile birlikte 7 tane devletiz, bir tane milletiz. Adımızı kim ne koyarsa koysun, ister Kazak koysun, ister Kırgız koysun, ister Türkmen koysun, yok Anadolu, yok Azerbaycan hiçbir önemi yok. Bir hakikat var ki ayrı beşiklerde de büyüsek aynı ananın, aynı babanın çocuklarıyız.” sözlerini kullandı.
Aktar, kelam konusu her iki kitabın tarihi kaynaklardan esinlenerek Azerbaycan’ın yakın dönem tarihini gözler önüne serdiğini ve Karabağ’ın tarihine ait kıymetli bilgileri okuyucularına sunduğunu lisana getirdi.
Azerbaycan’ın kadim bir tarihe sahip olduğunu ifade eden Aktar, bazı Avrupa ülkeleri olmak üzere birçok gücün birleşmesine rağmen Azerbaycan’ın dimdik ayakta durabilme başarısı gösterdiğinin altını çizdi.
Tuncer ise Azerbaycan ile Türkiye’nin tek millet iki devlet olduğunu bu nedenle Azerbaycan ile Türkiye arasındaki kültürel iş birliğinin büyük önem taşıdığını söyledi.
Azerbaycan’ın Türkiye’nin can kardeşi olduğunun altını çizen Tuncer, iki ülke ortasındaki kültürel iş birliğini artırmak için gerekli çalışmaları yaptıklarını kaydetti.
